7 Mayıs 2012 Pazartesi

BİSİKLET VE BEN


İlk olarak bu kavramı seçmemin nedeni çoçukluğumdan beri süregelen bir bisiklet hastası olmamdandır. Küçük yaşlardan itibaren mahalle aralarında en çok zevk aldığım aktivite olmakla birlikte tabiki de bisikletle ilgili ve ona bağlanmamla alakalı küçük bir anım vardı. Eskiden ben 18 vitesli, mavi renkli bir bisiklete sahiptim ve bir gün bizim komşumuz olan Fatma teyzeye eczaneden hap alınması gerekiyordu. Ben ve mavi bisikletim hemen yola koyulduk ve eczaneden alınması gereken hapı hiç sıraya girmeden  aldık ama geri dönerken kestirme olsun diye başka bir yola girdim. Birkaç dakika kaybetmeme rağmen biraz üzüdüm ama hapı götürdükten ertesi günü Fatma tayzeyi yine ayakta görmek herşeye rağmen çok güzel bir duyguydu. Bundan dolayı bisikletime daha da bağlandım ama yine böyle engellerle karşılaşmıştım. Örneğin, bir gün çok kötü bir şekilde düştüm ve sağ bacağımın yan tarafı kanlar içinde kaldı ve ben de bir daha bisiklete binmeyeceğime dair kendime söz vermiştim çünkü düşerken frenlerimin tutmadığını görmüştüm ama aradan yaklaşık 8-10 ay sonra tekrardan sürmeye başladım. Çünkü onu affetmiştim. Sonraları yine bu tarz olaylar yaşadım ama yine de bu bisiklete bindiğim için ve aldığım o özgürlük hazzından dolayı çok mutluyum. Arada sırada yaz aylarında yine aynı tutkuyu yaşamak için bazen bizim evin kömürlüklerine inmem gerekiyor ama bu bisiklet için bu zevki yaşamaya her zaman değer.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder